Çocuklukta en sık görülen nörogelişimsel bozukluklardan biri olan Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), gelişim düzeyine uygun olmayan dikkatsizlik, aşırı hareketlilik ve dürtüsellikle karakterize, belirtileri genellikle yaşam boyu devam eden bir bozukluktur.

DEHB’nin toplumda görülme oranı %8-12 arasındadır. Yapılan çalışmalar Türkiye’de görülme sıklığının yüzde 10 olduğunu ortaya koymaktadır. DEHB akademik, sosyal ve psikiyatrik pek çok soruna neden olabilmektedir.

DAVRANIŞ BOZUKLUĞU

Davranış bozukluğu,  çocuğun ya da ergenin bulunduğu yaş itibariyle uygun olan toplumsal kurallara sürekli bir şekilde uymamasıdır. İnsanlara ve hayvanlara karşı acımasız davranışlar, hırsızlık, yalan söyleme, okuldan ve evden kaçma davranışları, yangın çıkarma, başkalarını tehdit etme, kabadayılıkta bulunma, isteyerek başka kişilerin malına zarar verme ve tüm bunlardan dolayı pişman olmama hastalığın bulguları arasında sayılabilir.

Bu belirtilerin en az üç tanesi en az  bir yıldır sürüyorsa davranım bozukluğu tanısı konulur. Üç yaşından önce davranım bozukluğu tanısı konulmamaktadır. 

ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE UYKU VE UYKU BOZUKLUKLARI

Uyku bireyin yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan en temel fizyolojik
ihtiyaçlardan bir tanesidir. Sanılan aksine uyku pasif bir süreçten ziyade aktif bir
süreçtir. Yani uyku esnasında beyne gelen bazı uyarılar sönerken bazı beyin
bölgelerinde aktif bir işlemleme devam etmektedir.

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU NEDİR?

Otizm spektrum bozukluğu (OSB) belirtileri erken çocukluk çağında başlayan, sosyal-iletişimsel alanda belirgin yetersizlikler ve sınırlı, tekrarlayıcı davranışlar ve ilgi alanları ile seyreden nörogelişimsel bir bozukluktur.

ÖZGÜL ÖĞRENME BOZUKLUĞU (DİSLEKSİ) NEDİR?

Özgül öğrenme Bozukluğu (ÖÖB) uygun müdehalelere rağmen en az altı aydır devam eden, kişinin öğrenme ve akademik becerilerini kullanmasını engelleyen nörogelişimsel bir bozukluktur. Zorluklar okuma, yazma ve matematik alanlarında görülmektedir.

ÇOCUK VE ERGENLERDE RUHSAL TRAVMA

Kişide aşırı korku ve dehşet uyandıran, olağandışı ve beklenmedik olayların yol açtığı etkilere ruhsal travma denmektedir. Travmalar deprem, sel gibi doğal afetler, yangınlar, trafik kazaları, başkasının ölümüne şahit olma, cinsel ve fiziksel istismar şeklinde olabilmektedir.

ASPERGER SENDROMU

Asperger Sendromu, belirtileri çocukluk çağında başlayan sosyal-duygusal gelişimde yetersizlik, farklılıklar ile tekrarlayıcı davranış ve ilgilerle seyreden bir bozukluktur. 2013 yılında Asperger Sendromu tanımı Amerika Psikiyatri  Birliğinin sınıflama sistemi olan DSM-5’ten çıkarılmış, Otizm Spektrum Bozukluğu grubuna dahil edilmiştir. Bununla birlikte pek çok hekim hala Asperger Sendromu tanısını kullanmaya devam etmektedir.

Aniden ortaya çıkan, ritmik olmayan, tekrarlayıcı hareket ve seslere tik adı verilmektedir. Tikler genellikle çocuklukta başlayan, kişinin işlevselliğini olumsuz etkileyen nörogelişimsel bir bozukluktur. 

ENÜREZİS NOKTURNA (GECE ALT ISLATMA)

5 yaşından büyük çocuklarda herhangi bir fizyolojik sorun olmamasına rağmen en az üç ay boyunca haftada en az iki kere gece alt ıslatma görülmesine enürezis nokturna adı verilmektedir.

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK

Obsesif kompulsif bozukluk  halk arasında takıntı hastalığı olarak bilinen,  obsesyon ve/veya kompulsiyonlardan oluşan, kişinin işlevselliğini olumsuz yönde etkileyen bir bozukluktur. 

KEKEMELİK

Kekemelik, her yaşta ortaya çıkabilen, kişinin yaşına ve dil becerilerine uygun olmayan, konuşmanın akıcılığı ve zamanlamasındaki bozukluktur. Kişi ne demek istediğini bilmesine rağmen ses tekrarlarının istemsiz olmasından ya da kesilmesinden dolayı söylemek istediğini tam olarak söyleyemez. Kekemelik, sesleri tekrar ya da heceleri tekrar, sesleri uzatma, tek heceli kelimeleri bir kaç defa söyleme şeklinde görülebilmektedir.

ENKOPREZİS (KAKA KAÇIRMA)

Dört yaşından büyük çocuklarda en az üç ay süreyle, ayda en az bir kez olan kaka kaçırmaya enkoprezis adı verilmektedir. Kaka kontrolünü hiç kazanmamışsa primer enkorezis, daha önce en az 6 ay süreyle kaka kontrolü kazanmış bireyin kaka kontrolünü kaybetmesine ise sekonder enkoprezis adı verilmektedir.

MAJÖR DEPRESİF BOZUKLUK

Major depresyon çocuk ve ergenlerde sıklıkla görülen, uzun süren mutsuzluk ve ilgi kaybıyla karakterize bir bozukluktur. Genellikle tekrarlayıcı olan bu bozukluk kişinin akademik, sosyal ve aile işlevselliğinde ciddi bozulmalara yol açabilmektedir. 

ÖZGÜL FOBİ

Özgül nesnenin varlığı ya da bunu hatırlamayla ortaya çıkan, kişide aşırı ve anlamsız bir korku ortaya çıkmasına yol açan ve günlük yaşantıyı olumsuz olarak etkileyen bir durumdur.

PANİK BOZUKLUK

Panik bozukluk beklenmeyen durumlarda ortaya çıkan çok sayıda panik ataklarla karakterize bir bozukluktur. Erişkinlerden daha az olmakla birlikte çocuk ve ergenlerde de görülmektedir.

SELEKTİF MUTİZM (SEÇİCİ KONUŞMAZLIK)

Bireyin konuşma becerisinin olmasına rağmen en az 1 ay süreyle konuşma beklenen durum ve ortamlarda konuşmanın olmamasına selektif mutizm denmektedir.

SEPERASYON ANKSİYETESİ (AYRILIK KAYGISI) BOZUKLUĞU

Ayrılık kaygısı normal gelişimde 6 aylıktan itibaren başlamakta, 15-21. aylar arasında şiddetlenmekte ve 3 yaşından sonra kaybolmaktadır. Çocuklar 6 ay-3 yaş arasında anne babalarından ayrılmak ve yabancılara gitmek istemezler. Ayrılmaları gereken durumlarda ağlayıp, huzursuz olabilirler.

SOSYAL ANKSİYETE BOZUKLUĞU ( SOSYAL FOBİ)

Sosyal anksiyete bozukluğu, kişinin performans göstermesi gereken durumlarda utanç, olumsuz anlaşılma ve reddedilme kaygısı yaşaması ile karakterize bir kaygı bozukluğudur.

YAYGIN ANKSİYETE (KAYGI) BOZUKLUĞU

Yaygın anksiyete bozukluğu aşırı ve kontrol edilemeyen şiddette kaygı ile karakterize bir bozukluktur.